http://img25.imageshack.us/img25/6686/yusub1zw8.gif
 
Yusuf Cerit Dağal Baklan Denizli
SAYFALARIM  
  ANA SAYFA
  İLETİŞİM
  GÜZEL SÖZLER
  RESIMLERIM
  DAĞALDAN RESİMLER
  FAYDALI LİNKLER
  ZİYARETCİ DEFTERİ
  İLGİNÇ HABERLER
  SPOR HABERLERİ
  TV İZLE VE TV'DE NELER VAR
  HABERLER
  KÖYDEN HABERLER!!!
  MÜZİK DİNLE
  EN GÜZEL MANİLER
  ATASÖZLERİ
  GAZETELER
  PADİŞAHLAR
  RADYO
  NE GÜN DOĞDUĞUNU BUL
  HAVA DURUMU
  RÜYA TABİRLERİ
  GÜNLÜK BURÇLAR
  UYDUDAN DÜNYAYI İZLE
  MSN NİCK OLUŞTURUCU
  EN GÜZEL OYUNLAR
  DÖVİZ KURLARI
  SOSYAL İMLEMELER
  FIKRALAR
  SON DEPREMLER
  KAMYON YAZILARI
  GÜNÜN HADİS-İ VE DUA' SI
  TÜRKİYE PLAKA KODLARI
  HZ.MEVLANANIN 7 ÖĞÜDÜ
  TİYATRO REHBERİ
  SAĞLIK REHBERİ
  HUKUK REHBERİ
  MEHTER MARŞLARI
Bugün 5 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
FIKRALAR
                                      temel fıkraları


Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.. 'Ulan' diyor, "Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?" Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. "Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar".. "Bana bir rakı, yok" diyor "böyle de anlarlar". "Bana bir bira.. tamam" diyor "böyle iyi.. anlamazlar". Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: - "Barmen bana bir bira". Barmen Temel'i biraz süzdükten sonra soruyor: - "Birader sen laz mısın?" Temel: "uuuy nasil anladın" diyor: - "Burası resepsiyon bar karşıda.."

-+-

Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun'u aradı: - "Tursun, orada durum nasıl?" - "Hüç... Bizim şoför uyumuş, otobüs öylece gidiyor." Temel: - "O da bir şey mi? Bizim katta hiç şoför yok. Otobüs şoförsüz gidiyor."

-+-

Temel Amerika'da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur: - "Dur, ceza yazacağım." - "Ceza mı? Yazamazsın." - "Haçan nedenmiş o?" Papaz gülerek cevap vermiş: - "Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var." Temel hemen atılarak: - "Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun!.."

-+-

-+-

İstanbul'a tüp geçit yapılması için ihale açılmış.. Amerika, Japonya vs. hepsi teklif vermiş, 10 milyar, 20 milyar dolarlar... Bizim Temel'le Dursun ise 10 bin dolarlık bir teklif getirmişler.. Komisyon gitmiş Trabzon'a; Temel'le Dursun'u görmeye.. Demişler ki, "ihaleyi size vereceğiz, anlatın bakalım projenizi?" Temel başlamış anlatmaya... - "Ben gidicem Anadolu yakasına başlıycam denizin altından kazmaya, İdris de gidecek Avrupa yakasından kazacak. Denizin altında ortada buluşucaz." Yetkililer sormuş: - "Peki ya hiç buluşamazsanız ne olcak?" İdris de bu sefer atılmış: - "O zaman bir tüp geçit fiyatına iki tüp geçit yaptırmış olacaksınız..."

-+-

İki Karadenizli uçağa binmiş. Uçak havalandıktan sonra uçağın motorlarından biri bozulmuş. Pilot anons etmiş: - "Uçağımızın bir motoru bozulmuştur. Telaşa gerek yoktur". Aradan çok geçmeden ikinci motor da bozulmuş. Pilot anons etmiş: - "Uçağın ikinci motoru da bozuldu....". Temel Dursun'a dönmüş: - "Tursun desene geceyi burda geçireceğiz."

-+-

Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel'e: - "Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" Temel biraz düşündükten sonra: - "Yunus balığı olayım", demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: - "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?" Temel masum bir şekilde cevaplamış: - "Yüzme bilmiyordum, boğuldum!"




                nasrettin hoca fıkraları






Söyle BAri
Hoca ormana gitmiş.Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca'ya seslenmiş:- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.Hoca, cumburlop düşmüş.Düştüğü yerden perişan seslenmiş:
-Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari.

 

    
Tutar mı?
Hocanin cani bir gün sarma çeker.Ama elinde yogurt bakraçlari anasi da aglamis ne yapim ne yapim derken aklina göl gelmis.Gelmis gölün kenarina,atmis bakraçlari kenara çikarmis sarmis sigarasini hafif hafif demleniyor.Sonra birden bekçinin düdügünü duymus. Eyvah simdi yandik derken aniden atmis sarmayi bakracin içine sonrada bakraci tutmus göle dökmeye baslamis.O esnada bekçide yaninda bitivermis.Bakmis bakmis anlamamis sonra hocaya sormus ne yapiyorsun diye.Hocada görmüyor musun yogurt mayaliyorum demis. bekçi kahakahalar içinde ilahi hoca koca göl hiç maya tutar mi demis.Hocada ya tutarsa diye cevap vermis.Sonra bekçi ilahi hoca diyip güle güle yoluna devam etmis.Hoca hem keyfine hem yogurda yanarken bekçinin arkasindan bakip simdi bu salak herkese anlatir demis.
 

 

Sıkarken
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş.Yoldan geçen arkadaşı hocaya:
-Hocam kediyi yıkama ölür.
demiş.Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış.Arkadaşı dönüşte hocayı tekrar yolun kenarında görmüş.Kedi ölmüştü. adam:
-Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedimmi? demiş.Hoca:
-Ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü demiş.

 

Baklava
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!

 

ALLAH BİLİYOR              
Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış.Ev sahibinin gözü yerinden oynamış :  
-Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır, demiş.  
Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve :  
-Kimin içinin  sıyrıldığını Allah biliyor, demiş. 

 

       
ALLAHIN RAHMETİ              
Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar :  
-Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.  
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister :  
-Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun, der.  
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der :  
-Ben rahmetten kaçmıyorum sadece allahın rahmetine basmamak için çabalıyorum. 
 

 

AKLIN VARSA GÖLE KOŞ  
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :  
-Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır.Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar.Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :  
-Aklın varsa göle koş!

 

ATEŞ DÜŞTÜĞÜ ZAMAN         
Nasreddin Hoca'nın evine tüccar  arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş.Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış.Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :  
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.   
Hoca hemen :  
-Boğazıma ateş düştüğü zaman, demiş. 

                  

BENİM YERİME SENİ GÖTÜRÜR               
Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış. 
-Hanim en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur. 
-Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim? 
-İyi ya azrail gelince belki beğenip benim yerime seni götürür.
 
 

 

BEN UYUYORUM                                  
Bir gün Nasreddin Hoca şehire gelip, bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış.Gece yarısı arkadaşı sormuş :  
-Hocam, uyudunuz mu?   
-Buyurun birşey mi var?   
-Biraz borç para isteyeyim demiştim.   
Nasreddin Hoca derhal horlamaya başlayıp :  
-Ben uyuyorum! demiş. 

 

 

 

BU NASIL NAMAZ         
Nasreddin Hoca abdest alırken, bir ayağına su yetmemiş.Namaz kılarken de bir ayağını yukarı kaldırarak namaz kılmış.Bunu gören cami cemaati :  
-Hocam bu nasıl namaz? diye sormuş.  
Nasreddin Hoca :  
-Bir ayağı abdestsiz namaz, diye cevap vermiş. 

BANA NE AD KOYARLARDI?         
Bir gün Nasretin Hoca'ya Timur :  
-Yahu, şu Abbasi halifelerinin her birisi birer lakab almış kimi El mutazımBillah, kimisi de El mütevekkil-Allah, diye anılıyormuş. Ben acaba onların zamanında hükümdar olsaydım, bana ne ad koyarlardı. Hoca hiç çekinmeden :  
-Sana da Neüzzü-Billah derlerdi, cevabını vermiş. 
 
 

 

BENİM NE YİYİP İÇTİĞİMİ SORMAZSINIZ...     
Nasrettin Hoca, bir köyde vaaz veriyormuş. Laf arasında Hazreti İsa'nin gögün dördüncü  
katında olduğunu söylemiş...  
Vaazdan sonra, bir kadin Hoca'ya yanaşmış :  
-Hazreti İsa, orada ne yer, ne içer?, demiş.  
Hoca'nin tepesi atmış :  
-Ey hatun, köyünüze geleli şunca zaman oldu, benim ne yiyip,  
içtiğimi sormazsın da, Allah'in peygamberini sorarsın! 

 

Webmaster: Y.C.  
  BANA ULAŞMAK İSTERSENİZ: cerit_yusuf_94@hotmail.com ADRESİNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ...

SAYGILARIMLA...
 
Dış Bağlantılatım  
  Çal Devlet Hastanesi
Telefon: 2587512244:

Çal Devlet Hastanesi
Telefon: 2587513007
Fax: 2587513537:

Çivril Devlet Hastanesi
Telefon: 2587138150
Fax: 2587131860:

Denizli Devlet Hastanesi
Telefon: 2582653430:

Erda Özel Denizli Sağlık Hastanesi
Telefon: 2582744411:

Erpa Özel Sağlık Hastanesi
Telefon: 2582644411
Fax: 2582644511

Honaz Devlet Hastanesi
Telefon: 2588111246:

Honaz Devlet Hastanesi
Telefon: 2588111244

Özel Denizli Tekden Hastanesi
Telefon: 2582413330
Fax: 2582412820

Özel Ege Hastanesi
Telefon: 2582635151
Fax: 2582640152

Özel Gülhan Tıp Merkezi
Telefon: 2582636969
Fax: 2582416915

Özel P.Kale Üniv. Tıp. Fak. Vakfı Hastanesi
Telefon: 2582649254

Özel Sağlık Hastanesi
Telefon: 2582614626:

Özel Şifa Hastanesi
Telefon: 2582421136
Fax: 2582421136
:
Pamukkale Üniversitesi
Telefon: 2582410037:

Servergazi Devlet Hastanesi
Telefon: 2582613100
Fax: 2583613101:

Servergazi Devlet Hastanesi
Telefon: 2583613232:

Servergazi Devlet Hastanesi
Telefon: 2583613100
Fax: 2583616248:


 
linkler  
 
Facebook'ta Paylas

 
LİNKLER  
 
İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy





 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol